En son Sivasspor’un teknik direktörlüğünü üstlenen eski futbolcu Ömer Erdoğan, futbolculuk kariyerinden teknik adamlık serüvenine ve futbol dünyasına dair düşüncelerine kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Ünlü teknik direktör Ömer Erdoğan, D-Smart’ta yayınlanan “Haftanın Konuğu” programında futbol kariyeri ve teknik direktörlük yolculuğu hakkında konuştu.
Teknik direktörlük yolculuğu:
Futbolu bıraktıktan sonra hemen teknik direktörlük yoluna girdiğini belirten Erdoğan, önce Ertuğrul Sağlam’ın yanında 3 yıl yardımcı antrenör olarak görev yaptı.
Bu sürede federasyon eğitimlerine katıldığını ve Almanya’daki takımları gözlemlediğini söyledi.
Erdoğan, liderlik vasfının çocukluk döneminden geldiğini, kaptanlık yaptığı takımlardan edindiği sorumluluk duygusuyla futbolu bırakır bırakmaz teknik direktör olmayı hayal ettiğini dile getirdi.
Türk futbolunun Avrupa’daki algısı:
Türk teknik direktörlerin yurt dışında fazla görev alamadığını belirten Erdoğan, Arda Turan, Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü ve Cenk Tosun gibi oyuncuların Avrupa’daki başarılarının algıyı değiştirdiğini söyledi.
Samsunspor, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi performansının Türk futbolu açısından önemine dikkat çekti.
Milli Takım değerlendirmesi:
Erdoğan, milli takımın grup aşamalarındaki performansını övdü ve Dünya Kupası’na gitmeyi hak ettiklerini belirtti.
Dışarıdan milli takımı izlerken keyif aldığını ve başarılarının Türk futbolu için önemli olduğunu vurguladı.
Bahis skandalları:
Futboldaki bahis olaylarının ciddiyetine değinen Erdoğan, yargı sürecinin devam ettiğini belirtti.
Bu olayların futbolseverleri etkilediğini, ancak oyuncuların mesleklerine ihanet etmeyeceğini söyledi.
Bursaspor ve Anadolu kulüpleri:
Erdoğan, Bursaspor’un 2010’daki şampiyonluğundan sonra üçüncü lige düşmesini “yanlış yönetim ve borç batağı” olarak nitelendirdi.
Üçüncü ligde bile tribünlerin dolu olmasının Türk futbolu açısından umut verici olduğunu söyledi.
Anadolu kulüpleri ile büyük takımlar arasındaki ekonomik farkın her geçen yıl arttığını vurguladı.
Yorumculuk ve boş zaman:
Erdoğan, aynı anda saha içi çalışmayı ve yorumculuk yapmayı doğru bulmadığını belirtti.
Boş zamanını oyuncu ve antrenmanları izlemekle değerlendirdiğini, doğru fırsat ve ortam olursa çalışmayı düşündüğünü söyledi.