GÜNAYDIN HAYAT: Modern Dünyada Kaybolan Değerler ve İnsanlık Mücadelesi
BÖLÜM: 88
Hayatı, gülmeden yaşamak ne kadar zor! Ağlarken bile tebessüm etmeyi unuttuk. Bir yanda yorgunluk, diğer yanda ise uykuya dalmak dışında hiçbir çare yok. Telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ellerimizde… Çocuklarımız, parklarda, ormanlarda büyümek yerine, sanal dünyanın içine sıkışıp kalıyorlar. TikTok’la, sosyal medya ile onları zehirliyoruz.
Yağmurda ıslanmak, kar topu oynamak, toprağa basmak, doğayla iç içe olmak… Bunlar terapi gibiydi bir zamanlar, ama şimdi hayal gibi. Bizi ve çocuklarımızı öyle bir çıkmazın içine sokmuşlar ki, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Yollarımızı kaybettik ve doğru yeri bulmak gittikçe daha da zorlaşıyor.
Güneşin sıcaklığını bile unutuyoruz. D vitamini eksikliği derken, aslında her şeyin eksikliğini yaşıyoruz. Kitaplarla bile zehirliyoruz. Bilgi zehirlenmesi… Cinayet, korku, hayalet ve polisiye kitaplarını okurken sınır tanımıyoruz. Kişisel gelişim adı altında ise neyi geliştirdiğimiz belirsiz. İnsanlar ne verirsek kabul etmeye hazır, ama sonunda kazananlar kapitalin peşinden gidenler oluyor, biz ise kayboluyoruz. Yayınevleri, para kazanma derdinde, kitap ise sadece bir araç… Sonunda kalbimize zarar veriyorlar.
Para, din, iman birçok insanın gözünde her şeyin önünde. Her şey mübah, yeter ki kazanalım. Çocuklar, gençler, kültürel yozlaşmanın pençesine düşmüş… Kimse bunu dert etmiyor. Birilerinin çıkıp bunları dile getirmesi gerekiyor. Eğer insanları yanlış yolda ilahlaştırırsanız, sonunda işte böyle olur. Zihinler karışmış, kimse doğruyu göremiyor.
Oysa bu dünyada herkesin, onurlu bir şekilde, güzelce yaşama hakkı var. Fakat birileri açlıkla, susuzlukla, ölümlerle insanları yıkarken, bir gün hesap verme zamanı geldiğinde kendileri de yargılanacak. Hiç kimse yaptığının yanına kar kalamayacak.
Uyandırma saati geldi. Uyandırmak, sorumluluktur. İnsanları uyutmayalım, hep birlikte uyanalım!