Bir Ailenin Büyüleyici Hikayesi: Turgay Tanülkü’nün 101 Kişilik Ailesi

Bir Ailenin Büyüleyici Hikayesi: Turgay Tanülkü’nün 101 Kişilik Ailesi

Bir Ailenin Büyüleyici Hikayesi: Turgay Tanülkü’nün 101 Kişilik Ailesi
REKLAM ALANI
Yayınlama: 29.06.2024
A+
A-

Bir Ailenin Büyüleyici Hikayesi: Turgay Tanülkü’nün 101 Kişilik Ailesi

Türkiye’nin tanınmış tiyatro ve sinema oyuncusu Turgay Tanülkü, hayatını anlattı. 1980’li yıllarda cezaevinde geçirdiği dönemde başlayan bu hikayede bugün 26 çocuğa baba olan ve torunlarıyla birlikte 101 kişilik devasa bir aileye dönüşen bir yolculuğu anlatıyor.

AA’nın haberine göre Tanülkü, cezaevindeyken hayatına yön veren kararlar aldı. Adalet ve sevgi dolu bir aile kurma arzusu, onu evlat edinmeye yönlendirdi. Bugüne kadar 26 çocuğu evlat edinen ve onlara sevgi dolu bir yuva sunan Tanülkü, her bir çocuğunun hayatını değiştirdiği gibi kendi hayatını da zenginleştirdi.

İlk Çocuğuyla Tanışma Hikayesi: Cezaevinden Yükselen Bir Bağ

1980’li yılların başında siyasi nedenlerle Ulucanlar Cezaevi’ne giren Turgay Tanülkü, burada geçirdiği zaman boyunca birçok zorluğa göğüs germişti. Ancak cezaevinde yaşadığı deneyimler, onun hayatını kökten değiştirecek bir olayla doruğa çıktı.

Tanülkü, 6 yaşındayken babasını kaybetmiş bir adamdı. Bu kayıp, onda derin bir baba özlemi bırakmıştı ve cezaevi hayatı, bu özlemi daha da artırdı. Ancak Tanülkü’nün hayatını değiştiren asıl an, müebbet hapis cezası alan bir mahkûmun çocuğuyla tanışmasıyla gerçekleşti.

Cezaevindeki günlerinde, Tanülkü bu çocuğun eğitimine destek olma kararı aldı. Onunla vakit geçirmek, onunla oyunlar oynamak ve ona bir baba figürü olarak yaklaşmak, Tanülkü için bir yandan kendi babasının eksikliğini bir nebze de olsa doldururken, bir yandan da bir çocuğun hayatında var olabilmenin anlamını keşfetmesini sağladı.

Cezaevinden çıktıktan sonra da Tanülkü, bu çocuğun eğitimini desteklemeye devam etti ve onun hayatında kalıcı bir etki bıraktı. Bu süreç, Tanülkü için sadece bir çocuğa sahip çıkma değil, aynı zamanda insani bir sorumluluğun ifadesi olarak da algılandı.

Turgay Tanülkü’nün hayatındaki bu dönüm noktası, onun evlat edinme yolculuğunun temel taşlarından birini oluşturdu. Bu olay, onun evlat edinme ve sevgi dolu bir aile ortamı oluşturma arzusunu güçlendiren önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor.

İlk Oğlu Şimdi 45 Yaşında

Tanülkü, “Onu okuluna gidip alıyordum, elinden tutuyordum. Çünkü o benim de özlemimdi. Babam yoktu. Ben hiçbir zaman babamın elini tutamadım. Çocuktaki fotoğraf benim kendi fotoğrafımdı. Aslında ben kendime, kendi özlemlerime iyilik yapıyordum” ifadelerini kullandı.

“Ailemiz Giderek Büyüdü”

Turgay Tanülkü, cezaevinde geçirdiği günlerin ardından evlat edinme serüvenine başladığını ve bu süreçte hayatına giren her çocuğun özel bir hikayesi olduğunu anlatıyor: “Kız çocuğu dünyamıza geldiği gün, her şey değişmeye başladı. Kız çocukları paylaşılamayacak kadar özel. Onların okumasını çok istedim. Cezaevlerinde tiyatro etkinlikleri düzenlemeye başladım. Orada birçok çocuk vardı ve onlardan ilham aldım. Devlet, çocukları 6 yaşına kadar cezaevinde tutuyor, sonra kendi korumasına alıyor. Biz o süreç içinde ailelerle anlaşıp eşimle onların eğitimlerine destek olduk. Bakırköy Kadınlar Cezaevi’nde tiyatro sahnesine çıktım. Bir hanım arkadaşım bebeğini bana doğurmuş gibi göstererek, ‘Hocam, bu çocuğu sana emanet ediyorum’ dedi. O, sonradan aileme katılan en küçük evlatlarımdan biri oldu. Daha sonra sokaktan çocuklar almaya başladım. Kağıt toplayan, tinerci çocuklar arasından evlatlarım oluşmaya başladı ve ailemiz giderek büyüdü.” Tanülkü’nün yaşamında bu çocuklar, sadece birer evlat olarak değil, aynı zamanda onun için hayatı anlamlandıran büyük bir sevgi ve sorumluluk duygusunun simgesi haline gelmişlerdir.
70 yaşındaki deneyimli oyuncu, çocuklarına kiraladıkları evlerde bakım sağladıklarını dile getirerek şunları söyledi: “Biz de kirada yaşıyoruz, evimiz yok. Kirayı ödedikten sonra her ev senindir. Çok mutluyuz. Onlardan istediğimiz tek şey, okumaları.” Yardımın sadece çocuğun karnını doyurmak olmadığını vurgulayan Tanülkü, “O çocuğun başını okşamak asıl mesele” dedi ve ekledi: “Koruyucu aile olmak bence lükse kaçıyor. Neye göre koruyoruz? İsim değişirse sahiplenmek mükemmel bir şey. Sokakta bir sürü evlat var.
Çocuklarımdan mezun olanlar, iş bulanlar, yuva kuranlar dönüp arkalarına bakıyorlar ve arkadan gelen çocuklarımıza da onlar sahip çıkıyorlar. Bu bir zincir. Koruyucu ailelikte de bir zincir olmalı. Sokağa atılan çocuklar da bir anne babadan gelme. Kötü niyetli kişiler bunları kullanıyor. O aradaki uçurumu, karımla beraber acizane kapatmaya çalışıyoruz. Eskiden yaşadıklarımdan dolayı biyolojik çocuğum olmuyor. Bu yüzden dışarıdaki her çocuk benim için kutsal. Onların ağlamaları, gülmeleri benim için çok özel.” Tanülkü, “Yaradana teşekkür ediyorum, böyle bir şeyi bize kısmet ettiği için” diyerek sözlerini tamamladı.

“Çocuklar Anne Kokusunu Özlüyor”

Ünlü oyuncu Turgay Tanülkü, yaşadığı duygusal anları ve evlat edinme serüvenini anlatırken, ailesindeki sevgi ve paylaşımın önemine vurgu yapıyor. 6 Şubat depremlerinde ailesini kaybeden 4 yaşındaki bir kız çocuğunun hikayesini paylaşan Tanülkü, “Kızımız hâlâ annesini bekliyor. Diğerleri oynarken, o oturuyor. ‘Kızım, haydi oynasana’ diyorum, ‘Yok, annem gelecek’ diyor. Bir tek onu çözemiyorum” sözleriyle duygusal bir anektod aktarıyor.

Tanülkü, çocuklarının kendisi ve eşi Zehra’ya “anne” ve “baba” diye hitap ettiğini belirtirken, “Ufaklar, bana ‘Dede’ demeye başladı. Eşim Zehra’ya çok şey borçluyum. Onun da yüreği çok farklıdır, benden daha farklıdır. Çocuklar, anne kokusunu özlüyor. Zehra’ya dokunarak konuşurlar. Dokunma duygusu, babalık ve annelik demek” şeklinde duygusal bağlarını anlatıyor.

Turgay Tanülkü: "Sırf ülkem için, 64 yaşında militan olabilirim"

“10 Torunum Var”

Oyuncu arkadaşlarının para önerisine karşı çıkarak, çocuklarla birebir vakit geçirmenin önemine değinen Tanülkü, “Çocuğun özlem duyduğu bu. Önemli olan sevgi. Bu çocukların sevgiye ihtiyacı var. Ailede sevgiyi görmeyen çocuk, kendi kurduğu yuvada sevgiyi kuramaz” ifadeleriyle duyarlılığını ortaya koyuyor.

Bayramlarda çocukları ailelerine gönderme isteğini ve onların bu aile bağlarına olan özlemlerini dile getiren Tanülkü, “Mutluyuz. Bayramları, özel günleri o çocuklarla paylaşabildiğimiz için çok mutluyuz” diyerek duygusal bağlarını ve aile birlikteliğinin önemini vurguluyor.

Son olarak, ailesiyle yaşadığı sevgi dolu anların mutluluğunu paylaşan Tanülkü, “10 torunum var. Onlarda annelerinin ve babalarının kokusu var. Her şey insan kokusu ve dokusudur. Bizim yaptığımız bu” sözleriyle sevginin ve paylaşmanın önemini bir kez daha ortaya koydu.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.